
Ronan Keating’in şarkısında olduğu gibi, sevdiklerin senden önce terk-i diyar eylerse?..ne anlamı var onların ardından üzülmenin tüm ötelediklerin için..Gitti işte..öldü işte...o kadar...nokta...
Ama ölümden önce...? O noktaya gelmeden önce? Kaçınılmaz bir son olan ölümün her an kapıyı çalabileceği gerçeğini bilirken...?
Halen yaşanabilecek onca güzellikler varken..., yanlışların telafi edilebileceği olanaklar varken..…değer mi mutsuzluklara saplanıp kalmaya, öfkenin esaretine onay vermeye..gurur denilen anlamsız canavarı beslemek adına tüm yaşanabilecek güzellikleri ötelemeye….

Sen onun için mi yaşamalısın? Ya sen? Sen ne olacaksın? Senin çabaların yetersiz kaldığında ne olacak? Sevgi sandığın kibrin daha fazla yaralanmış olmayacak mı, onunkini tatmin etmeye çalışmaktan..
Senin hakkında iyi düşünmesi neden bu kadar önemli? O'nu iyi olduğuna ikna ettiğini varsayalım, öteki var sırada…herkesin seninle ilgili iyi anılar biriktirmesi yaşamın gerçeğine aykırı ..
Değmez ötelemeye seni, senin gibi seven sevdiklerinle yaşayabileceğin güzellikleri..
Değmez ötelemeye seni, senin gibi seven sevdiklerinle yaşayabileceğin güzellikleri..
Ölümün kucağına bırakmadan önce her şeyini...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder